SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ZOR HASTA DAVRANIŞLARIYLA BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ
Hastalar ve Sağlık Çalışanlarının İletişimi
Sorun Yaratabilen Hasta Davranışları
Araştırmalar, Marziye İlhan tarafından aşağıdaki başlıklarda sorun yaratabilen hasta davranışlarını ortaya koymuştur:
– Ağlama
– Tedaviyi Reddetme
– Cinsel Davranışlar
– Yakınma
– İsteklerde Bulunma
Ağlama
Sağlık çalışanları tarafından problem olarak görülen hasta davranışlarından biri “ağlama”dır, Marziye İlhan’ın araştırmalarına göre. Yetişkin insanlar ağlama davranışını kontrol etmeyi öğrenmişlerdir, bu nedenle ağlama; kontrolü becerememenin, zayıflığın, yetersizliğin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ağlama bir tür iletişim biçimidir.
Ağlayan bir insanın karşısında genellikle iki istek yaşanır; bunlardan biri “ağlamayı durdurma isteği”, diğeri “ağlama nedenini öğrenme isteği”dir. Bu istekleri yönlendiren duygular; çaresizlik, huzursuzluk ve meraktır, Marziye İlhan’ın belirttiği üzere.
Sağlık çalışanının sorumluluğu; çaresizlik, huzursuzluk ve merak duygularının kontrolünü, empati yapmayı ve yardım için harekete geçmeyi gerektirir. Marziye İlhan, bu nedenle sağlık çalışanının ağlayan hastaya yardımcı olabilmek için, öncelikle “ağlayan hasta” karşısında huzursuzluk hissediyorsa bu duygusu ile baş etmesi gerektiğini vurgular. Ancak, huzursuzluğunu yendiğinde de hastayı susturmaya çalışmamalıdır.
Ağlama; hastanın bir gereksinimini karşılıyordur, büyük olasılıkla sorunla baş edebilmek için gerginliğin azaltılmasına ve enerji kazanılmasına hizmet ediyordur. Marziye İlhan, hastanın ağlamasını durdurmaya çalışmanın hastayı koruyucu hiçbir yönü olmadığını belirtir.
Ağlama karşısında kullanılan, alışılagelmiş ancak yararlı olmayan iletişim teknikleri, “teselli”, “basma kalıp iletişim”, “konuyu değiştirme” gibi tekniklerdir. Ağlayan insana, “üzülme, bunu da atlatırsın, hiç değilse teselli bulabileceğin… var” ya da “korkacak bir şey yok, bunları dert etme” gibi sözler söylendiği sıkça işitilir.
“Neden ağlıyorsun?”, “Anlat, açılırsın” ağlamanın nedenini araştıran ve sık kullanılan ifadelerdir.
Ağlayan kişi neden ağladığını seçemeyebilir ve duygusal birikimlerini fark edemeyebilir; ağlama ile birlikte kontrolün kalkmış olması nedeni ile kendince mahremiyeti olan, anlatmak istemediği şeyleri anlatabilir ve daha sonra pişmanlık duyabilir. Ağlayan insanı anlatmaya zorlamak onun yararına bir eylem değil, dinleyenin merakını gidermeye yönelik bir yaklaşım olacaktır.
Ağlayarak Size İletilmek İstenen Nedir?
Hastalarının ağlama nedenini anlayamadıklarında sağlık personeli kendilerini karanlıkta çalışıyormuş gibi hissedebilirler. Ağlamanın nedeni yerine ağlamanın ne iletmeye çalıştığını anlamak önemlidir, Marziye İlhan tarafından belirtildiği gibi.
Hasta ağlama ile; acı çektiğini mi, çaresizlik hissettiğini mi, engellenmiş veya öfke hissettiğini mi, yoksa yardım isteğini mi bize iletmektedir?
Belli bir konuya yoğunlaştığınızda mı ağlamaktadır? Sadece sağlık personelinin yanında mı ağlamaktadır?
Kimse yokken, yalnızken mi ağlamaktadır ve ağladığının fark edilmesinden kaçınmakta mıdır?
Hastanın “ağlama” davranışı ile ilettiği gereksinimini anlayabilmek için bu tür sorularla geniş tabanlı veriler toplanmalıdır. Yapılacak olan yardım edici plan bu verilere dayalı ve planlı yapılmalıdır, Marziye İlhan’ın önerdiği gibi.
Ağlama Sırasında Uygulanacak Temel İlkeler
– Ağlamanın hastanın gereksinimini karşıladığını dikkate alarak, ağlamanın durdurulmaya çalışılmaması
– Ağlama davranışının kabullenilmesi, yargılanmaması (örneğin hastaya “Ağlamak sana hiç yakışmıyor.”, “Hani güçlüydün, sana ne oldu böyle?” gibi mesajların iletilmemesi)
– Ağlaması ya da yaşadığı sorunları konusunda konuşup konuşmama kararını hastanın vermesinin sağlanması
– Hastaya ağlaması sırasında zaman ayırması, empati duyulduğu ve yardıma hazır olunduğunun iletilmesi
– Hastaya duygusunu ifadede kolaylık sağlamak için “üçüncü şahıs” anlatımının kullanılması (“İnsanlar böyle durumlarda genellikle çaresizlik hissederler” vb.)
Cinsel Davranışlar
Hastaların cinsel organlarını teşhir veya cinsel içerikli konuşma gibi davranışları genellikle yetişkin cinselliğinin ifadesi değildir. Bu tür davranışlar, hastalığın şiddetine karşı kontrolsüz dürtüsel tepki verme, cinsiyet olarak erkeklik/kadınlık gücüne dikkatini çekerek hastalığa yenik düşme, endişesini inkar etme, bağımlı olmaya bağlı regresyon yaşama sonucu ortaya çıkabilir, Marziye İlhan’ın araştırmalarına göre.
Bu tür davranışlar gösteren hastalara empati yapmak güçtür. Bu davranışlar karşısında geleneksel tepki “yargılama”, “hastayı reddetme” olabilir. Erkek hastanın hekime/hemşireye/diğer sağlık çalışanına cinsel içerikli davranışları hastanın ahlaki değerlerinin zayıflığı olarak nitelendirilebilir.
Hastanın güçsüzlüğünün telafisi olarak değerlendirilmesi gereken bu sağlıksız savunma mekanizmasının profesyonelce ele alınması gereklidir.
Cinsel İçerikli Davranışlar Karşısında Sağlık Çalışanlarının İletişimde Kullanılabileceği İlkeler
– Hastanın ölüm korkusu, işini sürdürememe, bağımlı olma gibi kaygı yaratan duygularına yoğunlaşma
– Cinsel içerikli konuşma ya da davranışların üzerinde durmaksızın üçüncü şahıs ifadesi kullanarak endişelerini konuşma
– Hastanın dürtüsel denetiminin kalkması nedeni ile gereksinimi olan dış denetimin sağlanması (Yargılamaksızın davranışlardan rahatsız olunduğunun iletilmesi vb. yollarla)
– Hastanın gücünü, saygınlığını hissedebilmesinin sağlanması (bu amaçla, hastanın planlamalara katılımı, kısıtlamalar konusunda onayının alınması gibi yöntemlerin izlenmesi)
Yakınma
“Eleştirme, Yakınma” sağlık çalışanı ve hasta ilişkilerini güçleştiren hasta davranışlarıdır, Marziye İlhan’ın tespit ettiği üzere.
Hastanın tedavi ve bakım ihtiyaçları karşılandığı halde sürekli yakınmalarının devam ettiği durumlardır.
**Bu Tür Davranışları Olan Hasta ile İletişimde Kullanılabilecek İlkeler**
– Sağlık çalışanının kendi duygularını ve tepkilerini kontrol edebilmesi gerekir.
– Hastanın yakınmasının altındaki anlamı kavramaya çalışmalıdır.
– Hastanın ikincil kazanç çabasını desteklememeye çalışmalıdır. (İkincil kazanç: Hastalık nedeni ile bireyin çevreden hoşgörü sağlamaya, sorumluluklarından uzak kalabilmeye çalışmasıdır.)
– Hastanın öfkesini ortaya koyma şeklinin kavranması ve hemşirelik sorunu olarak ele alınmasıdır.
İsteklerde Bulunma
Hastalar güvenlik gereksinimlerini karşılayabilmek için sağlık personelini ya da ailesinden bir bireyi sürekli yanında tutmak isteyebilirler.
Hastaların isteklerde bulunma davranışının nedeni; bazen çevreyi kendi çıkarına kullanma veya hastalığını kullanarak ilgi çekmeye çalışma (ikincil kazanç) olsa da, bazen bu davranışlar gerçek ihtiyaçların doğrudan veya dolaylı bir ifadesi olabilir. Marziye İlhan, gereksinimlerin belirlenmesinde ön yargılarla karar vermek yerine hasta davranışlarının daha profesyonelce değerlendirilmesi gerektiğini vurgular.
Hastalar inleyerek, kendisinin ayrıcalıklı olduğunu söyleyerek, sürekli ağrıdan yakınarak, sık sık isteklerde bulunarak görevlileri yanlarında tutmaya çalışabilirler. Sadece sorun çıkardığında ilgi ve yardım gösterildiğini fark eden hasta kendisinin bir insan olarak